Sevda koşar adımlarla geliyordu üzerimize,ellerimiz sıkı sıkıya kenetlendiğinde...Göz göze geldiğimizde kilitlenip kalıyordu bakışlarımız biri birine...Ve duruyordu dünya,her şey unutuluyordu varlığının gölgesinde...Ruhumuz sevişen kelebekler gibi özgür ve kuşlar kadar kanat kanat dolaşırdı gökyüzünde...Başını omuzuma yaslayıp,sağlam ve güven dolu göğsüme kırlara uzanırcasına uzandığında dizlerime...Aşk bir adım gerimizden geliyordu...Biz aşka değil Aşk bize yetişme telaşında koşuşturuyordu...

Haydi tut elimi.Tut sıkı sıkı hiç bırakma yar...Kayıp gitme bir sabah sakın avuçlarımdan...Yaprak dökümü gibi ağır ve pervasız düşüp gitme,gözyaşlarıma karışıp dökülme dudaklarımda sitemli bir kaç cümle gibi tükürürcesine çıkıp gitme yüreğimden...Kusarcasına nefrete bulaştırma içimde ki seni...Can yakan bir ayrılığın peşinde sürünürcesine,yüzüm çürürcesine uzak kalacak kadar aynalardan.Beni sensiz bırakma yar...Beni koyma böyle bir başıma...

Bir sevdaya düş de gör...Nasıl da yanarmış için tarifsiz bir hasretin kor alevinde...Nasıl da büyürmüş gün be gün gurbetlikler...Bir sevdaya düş de gör...Nasıl da sel olup akarmış gözyaşlarında, bir damlasında boğulurmuş gün gelip insan...Bir avuç su ya hasret kururken dudakların, tuzsuz ve çatlak kelimeler gelip dizilirmiş inadına...Boğazına dizilip kalırmış bütün sözcüklerin...Köksüz,bağsız...Öksüz,başsız.Dilsiz,dalsız kalırmış insan...

Ayrılığın esiri olmayalım sevgilim. Yok, yere, boş yere, bir hiç uğruna oradan oraya savrulmayalım. Bırak bize kalsın gülümseyişler. Bırak mutluluk kar kalsın yanımıza. Hiç korkmadan, sınırsız aşka verelim kendimizi. Dokunsun bütün aşk şarkıları yüreklerimize. Bırak avuçlarımızdan beslensin sevda. Dudaklarımıza yapışıp kalsın o en güzel şiirler, en çok ikimize yakışsın şen kahkahalar. Bahar tadında türküler bestelensin her değdiğinde gözlerimiz biri birine. Bakışlarımız sevişsin dursun, ılık rüzgârlar gibi karışsın nefesim nefesine. Bırak dolsun için dışın alabildiğine benimle. Yürek bahçelerimizde sevdanın en güzel gülleri bitiversin yediverenler gibi defaatle. Bırak solsun bütün nicesi gül yüzünün aksinde.

Devam Edecek...

Bir çığlık gibi yapışıp dudaklarıma,ardı sıra kamçılar vuruyordu sanki keskin sözleri.Ve gözleri,gözleri hırpalarcasına,cezalandırırcasına bakıyordu yüzüme.Hırçın dalgalar gibi hiddetli,deli boranlar gibiydi umarsızca gidiyorum derken...Oysa bir yanı ayak sürüyordu içten içe biliyordu,giderken son bir kez bana baktığında içim parçalanırcasına sökülüp önce zerrelerine bölünüyor.Sonra her bir parçası başka iklimlere,başka topraklara dağılıyordu.Tüketilmiş bir sevdanın avuç içinde,dirhem dirhem tükeniyorduk.