Bir çığlık gibi yapışıp dudaklarıma,ardı sıra kamçılar vuruyordu sanki keskin sözleri.Ve gözleri,gözleri hırpalarcasına,cezalandırırcasına bakıyordu yüzüme.Hırçın dalgalar gibi hiddetli,deli boranlar gibiydi umarsızca gidiyorum derken...Oysa bir yanı ayak sürüyordu içten içe biliyordu,giderken son bir kez bana baktığında içim parçalanırcasına sökülüp önce zerrelerine bölünüyor.Sonra her bir parçası başka iklimlere,başka topraklara dağılıyordu.Tüketilmiş bir sevdanın avuç içinde,dirhem dirhem tükeniyorduk. Devam Edecek...
|