Kategoriler

Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri [242]
Cem BÜYÜKKAYA Şiirleri [35]
Sizden Seçtiklerimiz [11]
BEST OF / En İyiler [0]









Günün Sözü


Fıkralar

Yürek Sayacı

free hit counter

Anketlerimiz

Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Toplam Cevaplama: 82




Gecenin Rengi Facebook

Perşembe, 2024-11-28, 9:47 PM
Welcome Ziyaretçi
Main | Registration | Login | RSS

Gecenin Rengi

Cem BÜYÜKKAYA Gecenin RengiYüreklerin buluşma noktası Gecenin Rengi'ne HOŞGELDİNİZ !!! Bu sitede AŞK büyük harflerle yazılır...LÜTFEN YORUM YAZMAYI İHMAL ETMEYİNİZ !!!

Eserler

Main » Articles » Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri

Son Günah...
Anlamını gitgide yitirmekte olan bir hayatın son çırpınışları bu içimde... Artık öylesine zor geliyor ki kendimle yüzleşmeler... Sancılı gecelere göğüs germeler tarih olmuş çoktan, aşkımız gibi... Unutulmuş köşelerde bir ben kalmışım, ihtimaller bilmecesiyle avuçlarımda... Son umudumsa içimde bir yerlerde kaybolmuş, üstüne gözyaşından yağmurlar dokunmuş yüreğimde sakındığım senin... Gömdüğüm yerden kaymış toprağı... İçimde kopan fırtınalar savurmuş sevdanın kırıntılarını... İçimde yanan ateş, zaman içinde küllenmiş önce, sonra yokluğunda rüzgâra karışmış... Bütün alışkanlıklarım yaşatmış oysa seni, onca zaman... Sana dair her ne varsa hep bir yanım tutunmuş bin umutla... Gittiğin günden beri içimde saklamış meğer hep sana ait kalan yanım... Bir yanım unuturken seni, bir yanım durmaksızın özlemiş seni delirircesine... Bir yanım git derken bütün kalanlarına, bir yanım çağırmış seni son bulmaz bir arzuyla...

Bütünüyle yalan olan şu zalim dünyada, kendime söylediğim son yalandı oysa geçen bunca zaman... Seni içimden söküp attığım yalandı... Unuttum deyişlerim... Özlemedim derken bile dudağımda kor oldu kaldı adın... Sakladım gözyaşlarımı, kendimden bile saklı kuytularda haykırdım bütün acılarımı... Nasıl anlatırdım ki yokluğunu yüreğime? Öyle muhtaçken varlığım sana, nasıl derdim gitti? Bütünüyle yalan olan şu zalim dünyada, kendime söylediğim son yalandı çekip gidişin... Gitti diyemedim önce, yok, bir daha dönmeyecek diyemedim işte kendime bile... Kabullenemedim ayrılığımızı önce, sen varmışcasına yaşadım sensizliği gizli gizli... Anlayamadım apansız gidişinin ben de bırakacağı izi...Nasıl anlatırdım ki yokluğunu yüreğime? Öyle muhtaçken varlığım sana, nasıl derdim gitti? Gitti diyemedim işte... Seni kötü bilsin istemedim içimde sana çarpan yüreğim... Nefretim karışsın istemedim içimde ki tertemiz sevdana... Gitti diyemedim de dilim tutularak öldü dedim... Bu benim son günahım olsun... Bu son yalanım olsun öldü dedim işte. Öldü dedim? Allah korusun! Mevla’m ömrümden alsın da katsın senin canına... Öldü dedim ya bir kere... Çaresiz gömdüm seni yüreğimin en derin maviliklerine... İçimde günden güne ölen inançlarımın yanına... Hani en dokunulmamış, kirletilmemiş, gelişinle Nisan dokunmuş, gidişinle Şubatlara gark olmuş mabedime...Gazel dökmüş bir bahardı oysa yokluğun...Ömrüme yüklenen anlamsız,tesellisiz bir hasretti son bulmayan...Hasreti cümlelerime dolayan bir vurgundu olmayışın...Tarifsiz bir sıkıntı,tekdüze bir ümitsizlik gibi...Avuntusuz gecelerin korkusuydu belki...Gün be gün tükenmekte olan umutların gölgelerinde kaybettim ardından sana ait ne kaldıysa ben de... Kaybettim işte hem seni, hem kendimi de... Bir adın kaldı gizliden dilimde... Bir sevdan, yüreğimden bile sakladığım odalarda...Bir de derinden bir sızı içimde...İnceden bir pişmanlık,masalsı bir sevda ve son bulmaz bir özleyiş yaşanmamışlara bana senden kalan...
Category: Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri | Added by: cembuyukkaya (2010-01-09)
Views: 482 | Rating: 0.0/0
Total comments: 0
Only registered users can add comments.
[ Registration | Login ]