Kategoriler

Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri [242]
Cem BÜYÜKKAYA Şiirleri [35]
Sizden Seçtiklerimiz [11]
BEST OF / En İyiler [0]









Günün Sözü


Fıkralar

Yürek Sayacı

free hit counter

Anketlerimiz

Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Toplam Cevaplama: 82




Gecenin Rengi Facebook

Cuma, 2024-11-29, 2:35 AM
Welcome Ziyaretçi
Main | Registration | Login | RSS

Gecenin Rengi

Cem BÜYÜKKAYA Gecenin RengiYüreklerin buluşma noktası Gecenin Rengi'ne HOŞGELDİNİZ !!! Bu sitede AŞK büyük harflerle yazılır...LÜTFEN YORUM YAZMAYI İHMAL ETMEYİNİZ !!!

Eserler

Main » Articles » Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri

Seni Çok Özlüyoruz...

Aylardan Nisan'dı...Hani baharlar durulmuştu gözlerinde sevgililerin...Sen ve ben, çiçeği hiç solmayan taze sevgillier gibiyken düşlerimizde...Oysa ne çok unutmuştuk farkında olmadan birbirimizi...Yıllar ne de çabuk geçip gidevermişti telaşlarda...Nasıl hoyrat harcamışız meğer sevgimizi...

 

Aylardan Nisan'dı...Mevsim bahar......Oysa ben hep bu mevsimde bir başka hüzünleniyorum şimdileri...Dağ,bayır çiçek açmış banane,ağaçlar salına salına, efil efil rüzgara açıyorsa kollarını banane...Aylardan Nisan,Nisan'dı öyle ya 21'i...hani ömrümden ömür yitirdiğim,hani canımdan vazgeçtiğim,hani yittiğim,hani yitirdiğim,hani her şeyimi kaybettiğim..Hani bahardı,Hani Nisan'dı...Hani çiçekler toplayacaktık göğün kalbinden biribirimize...Hani göz göze şarkılarda sarılacaktık doyamadığımız tenlermize...Oysa tam da zamanıydı gülümsemenin...En güzel zamanlarımız nasıl da geçmişti oysa çarçabuk...Oysa daha dün gibi aklımda bana ilk kez dudaklarını sıkıp gülümseyişin...

 

Aylardan Nisan...Mevsim bahar...Oysa baharın şen türküleri çoktan terk etti bu şehri...Şehir yalnız...Şehir soğuk...Dışarıda yağmur yağıyor...Usulca pencereme dokunuyor yağmurun sesi...Ben yine her Nisan yağmurunda olduğu gibi yokluğuna ağlıyorum...Ve ben ağladıkça sanki daha da bir artıyor yağmurun şiddeti...Meğer öyle özlemişim ki seni...Hatırlar mısın bilmem...Sen de bir Nisan sabahında bir başıma bırakıp gitmiştin beni...

 

Görüyorsun ya ben unutamadım bir an bile...Hem nasıl unuturum bak...Sen gideli tam 8 yıl oldu...Sekiz asır belki...Hem hatırlar mısın varlığında nasılda dayanamazdım bir gün yokluğuna bile...Alıştım sanma...Unutmadım işte bir an bile...Bir an olsun sönmedi içimde yangınlarım...Kor alevlerin kucağında büyüttüm durdum gözyaşlarımı...Ben durdum,ben duruldum.İçimde cam kesiği gibi sızlamakta yaralarım bir olsun durmadı,kanadı kanadı hep içime içime...

 

Söyle nasıl unutabilirdim ki seni...İçimde neye dokunsam sen varsın...Şöyle derin bir nefes çek içine bak duyuyormusun,ilk gün ki gibi kokun duruyor hala ellerimde...Gözlerimde mıh gibi saklıyorum hala o ilk bakışını...Nereye baksam seni görüyorum...

 

Senden geriye kalanların içinde en güzeli de ne biliyor musun?

 

Sana o kadar çok benziyor ki...Saçları,duruşu,gülüşü...Kızma ama damarı bile sana çekmiş...Kafası attı mı kimseyi gözü görmüyor...

 

Bir de onu gördükçe her defasında daha da yanıyor içim sorma...

 

Ne okula gittiğini görebildin,ne delikanlı koca bir adam olduğunu...Üniversiteyi bitirdi,Mühendis oldu sevinemedi...Askere gitti gururluydu belki ama gözlerinde garip bir arayış vardı giderken...Sağa sola bakınıyordu anlamsızca,bir yanda boynu büküktü umutları...Anladım ki seni arıyordu gözleri...Gözlerimiz seni arıyordu...Şimdi de Pilot olacak biliyor musun?Senin dolaştığın göklerin kalbine uçacak...Hem kim bilir belki de sadece seni görebilme ümidiyle istiyordur bu kadar uçabilmeyi...Kim bilir...Sen gittiğin günden beri ağzını bıçak açmıyor...Seni arıyor gözlerimiz...Her yaptığımız şeyde...Gece karanlık olduğunda seni arıyorduk...Şimşek çaktığında...Yağmur yağdığında...Yalnızlık dört koldan her yanımızı sardığında...Ben bir yanda ağlıyordum gizli gizli...Oğlun bir yanda...Parçalanmış sayfalar gibi her birimiz ayrı yerlere dağılıyorduk aynı çatının içinde bile...

 

Yaşıyoruz işte öyle böyle...

 

Yaşıyoruz ya buna yaşamak denirse...Sensiz öyle anlamsız ki her şey...Pazar kahvaltıları,akşam çayları hiç bir şeyin tadı yok sen gideli...Akşamları çıkmıyorum artık bahçeye...Tek başına oturmak öyle acıtıyor ki canımı...Hem zaten artık o senin bildiğin gibi değil burası...Sen gideli güllere küstüm,ben gibi onlarda bir bir soldular...Hem zaten artık o özene özene hazırladığın bahçeli evimizde de değiliz.Oradan çok uzakta bir ev aldık kendimize...Kızma ama orada daha fazla yaşayamazdım hasretinle...Artık ne çardakta fesleğen kokusu var,ne senin demlediğin o taze çayın tadı...Hem sen yokken kimselere de yapmıyorum o en sevdiğin yemeklerden...Ben mi ehhhişte,yaşayacak kadar yapıyorum her şeyi...Yemeyi içmeyi,hatta nefes almayı bile...

 

Aylardan Nisan...Ben hep bu mevsimde bir başka hüzünlenirim bilirsin...Aylardan Nisan hem de 21'i,hani ömrümden ömür yitirdiğim,hani canımdan vazgeçtiğim,hani yittiğim,hani yitirdiğim,hani her şeyimi kaybettiğim Nisanın 21'i, kahrolası...

 

Dışarıda yağmur yağıyor...Usulca pencereme dokunuyor yağmurun sesi...Ben yine her Nisan yağmurunda olduğu gibi yokluğuna ağlıyorum...Ve ben ağladıkça sanki daha da bir artıyor yağmurun şiddeti...Meğer öyle özlemişim ki seni...Hatırlar mısın bilmem...Sen de bir Nisan sabahında bir başımıza bırakıp gitmiştin bizi...

 

Nasıl özlüyorum seni bir bilsen...Nasıl arıyor ellerim ellerini...Nasıl yanıyor içim hala ilk günkü gibi...Hem o kadar kızgınım ki,mevlaya...Biraz daha dursan ne olurdu sanki...Ya da hep konuştuğumuz gibi ben önce ölseydim de yaşamasaydım bu yangını...Bu feryada düşmeseydim,bu ateşe atmasaydı beni...Yok o zamanda,sen üzülecektin...Sen kahrolacaktın böyle bir ömür ben gibi...Offff...Yok muydu bu ölümün çaresi...

 

Seni çok özlüyorum bitanem

 

Seni çok özlüyoruz sevdiğim...Seni çok özlüyoruz...


Category: Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri | Added by: cembuyukkaya (2011-05-20) | Author: Cem BÜYÜKKAYA
Views: 474 | Rating: 0.0/0
Total comments: 0
Only registered users can add comments.
[ Registration | Login ]