Kategoriler | ||||
---|---|---|---|---|
|
Günün Sözü |
---|
Fıkralar |
---|
Yürek Sayacı |
---|
Anketlerimiz |
---|
Main » Articles » Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri |
Satırlarımın sessiz harflerine karışıyor sessizliğim... Suskunluğum boyunu aşıyor çoğu zaman geceleri... İçimde gün değmemiş acılar filizleniyorken daha, sana dair umutlarıma kan damlıyor... Gözyaşlarıma karışıyorken yüzümde buruk tebessümlerim. İçimde gülümseyişlere hasretliğim demleniyor... İçimde sancı sancı yankılanıyor sesin... Sesin sessizliğimi tamamlıyor... Tutulup kalıyor gözlerim penceremden sokağın karanlık aydınlığına... Bakışlarım gelişini duaya çalıyor... İsminle başlayıp, seninle bitmek bilmeyen dualarım... Gelesin diye, benim olasın diye hani... Hani hiç gitmeyesin diye... Hani sana tutuklu hallerim gibi bana tutuklu... Hani sana vurgun olduğum kadar vurgun bana... Ben de olduğun kadar sende büyümek için ettiğim dualarım... Yüreğinde bir zerre olabilmek arzusunda yanıp tutuştuğum sonra... Ve dokunabilmek için ellerine, bakışlarımız biri birine kilitlenip bir olabilme ihtimalleriyle dolu gecelerin terkisinde... Ve sabahında gecenin ve bütün akşamüstlerimde, gece yarılarım da... Düşlerimde sınırsız düşlerine, çehrende dertsiz çizgilere karışabilmek için ettiğim dualarım... Gülüşlerine sebep, mutluluklarına vesile bir tutam abı hayat zülfünde...
Resimlerimin siyah çizgilerine karışıyor gölgelerim... Karanlığım çizmeyi aşıyor çoğu zaman geceleri... Ardımda yaşanmamış onca sevda, dilimde söylenmemiş onca söz varken daha, sana ait düşlerim zehir oluyor düşünce karası geçmişin üzerime... Korkularıma bulaşıyorken sana inceden göz süzüşlerim, içimde doyasıya bakışmalara özlemim filizleniyor... İçimde sancı sancı yankılanıyor sesin... Sesin sessizliğimi tamamlıyor... Tutulup kalıyor gözlerim penceremden sokağın karanlık aydınlığına... Bakışlarım gelişini duaya çalıyor... İsminle başlayıp, seninle bitmek bilmeyen dualarım... Gelesin diye, benim olasın diye hani... Hani hiç gitmeyesin diye... Hani sana tutuklu hallerim gibi bana tutuklu... Hani sana vurgun olduğum kadar vurgun bana... Ben de olduğun kadar sende büyümek için ettiğim dualarım...
Ya da unut gitsin!
?
Bırak ben de kalsın bütün sitemlerim... Duymamış farz et sana bu sözlerimi...
Git!
Sen iyisi mi sevme beni!
Sakın alışma sana alıştığım gibi!
Bırak içimde solsun sana sevdam, bırak solsun sana büyüttüğüm ülkenin toprağında bütün güllerim. Ellerim kirli benim... Yüreğim puslu... Dokunsan yanarsın, seni de kirletir bu çamurlu ellerim... Kirlenmiş bir geçmişin perdesinden, el değmemiş bir tek anın düşlerine karışıyor ümitlerim... Oysa ümitlerim bile korkulara bulaşmış benim... Bütün çocukluğum çalınmış gece yarıları ansızın avuçlarımdan... Saflığım istismar edilmiş, zaafım kullanılmış... Büyümeye meyilli gencecik bir fidanken daha, bütün dallarım kırılmış benim...
Git!
Sen iyisi mi sevme beni!
Sakın alışma sana alıştığım gibi!
Bir yanı bahardır benim kıyılarımın, bir yanı cehennem.
Durmadan gözyaşı dökülür benim gülümseyişlerimin üzerine. Acıdan, ayrılıktan dem vurur daha yüreğim, öyle yorgunum ki yaşamak dediğinden hem, her yeni doğan günde bir yenisi eklenir alnımın çizgilerine...
| |
Views: 1029 | Rating: 0.0/0 |
Total comments: 0 | |