Öyle sessiz ki geceleri bu şehir... Öyle sensiz, öyle anlamsız, öyle derin bir yalnızlık hâkim ki her yanında. Hüzün var sanki bütün sokaklarında... Bu hüznü sarmış sarmalamış beni de olabildiğince... Uçsuz bucaksız düşler çaldım ben her yokluğunda geceye. Düşler hani korku dolu baştan aşağı alabildiğince... Umudumu sakladım karanlıklarına... Dilimden düşürmediğim adını koydum bir de yanına kaygılarımı sensizliğimde... Haykırdım duyulmadım bir olsun... Bazen sustum... Suskunluğumda kayboldum...
Ben bir fidandım yüreğime ektiğim seninle birlikte... Sen gittin, ben kurudum... Gözyaşlarımla suladıysam da yüreğimi... Engel olamadım işte, tıpkı gidişine olamadığım gibi... Kırıldı bütün dalım, kanadım... Tutuldu elim, ayağım... Kurudum... Sen gittin yüz çevirdim ben bütün aydınlıklara... Gülümseyişleri kilitledim içimde bir yerlere... Mutlulukları hatıralarda arar oldum... Döndüm durdum anılarımın arasında, boğuldum, nefes alamadım belki gecelerce... Önce bir anlam veremedim, sebepsiz gidişine... Sonra anladım ki sen koca bir yalandın... Koca bir yalan işte ömrüme talan...
Öyle sessiz ki sensiz bu şehir... Öyle çaresiz sanki... Öyle büyük, acılarım gibi... İstanbul’da sana hasret gibi, öyle dolu dolu ki gözleri gittiğinden beri... Gözyaşlarını vuruyor gibi Sarayburnu'ndan deniz... Martılar ağlıyor ey sevgili! Martılar ağlıyor yokluğundan! Bir bir karaya vuruyor sevdalar... Batık bir aşk gibi ay ışığında belli belirsiz... O da vurmuyor artık pencerelere, aydınlatmıyor ya güzelliğini... Görmüyor kimse kimseyi sen gittiğinden beri... Sabahları simit kokmuyor Şehremini... Eminönü’nde balık ekmeğin sensiz tadı çıkmıyor. Seyran’da çay içmekse tat vermiyor eskisi gibi. Bütün şarkılar seni söylüyor sanki seni arıyor şiirlerde dillerim... Ne seni umut etmekten vazgeçiyor yüreğim... Ne uslanıyor deli gönül...
Oysa biliyorum gelmeyecek, bir daha dönmeyeceksin sılaya... Oysa biliyorum sen gurbeti mesken edindin... Başka sevdalar değdi tenine, başka gözlerde umudu arıyor şimdi bakışların... Biliyorum ki başka yarınları düşlüyoruz her ikimizde... Ama yüreğime söz geçmiyor işte... Yüreğime anlatamıyorum yokluğunu... Olmuyor işte... Yüreğim dayanmıyor yokluğuna... Acılar içinde kan ağlıyor yüreğim, seni çağırıyor içimde bir umut gelmeyeceğini bile bile. Dualarım seninle başlayıp seninle bitiyor... Seni çekiyorum içime sigaram da her nefesimde… Gözlerim seni arıyor karaltılarda... Hiç bir yüreğe sığmıyorum sen gideli... Soğuk ve karanlık sensiz bu şehrin kuytuları... Kayıp çocuk resimleriyle anlatılır oldu hüzünler yokluğunda. Çığlık çığlığa feryatlar sancılandım yalnızlığın koynunda... Korkulara gebe saatler paylandım ardından... Gün oldu karıştı sesim sessizliğine şehrin... Kayıp ilanlarına içimde ki çocukta asıldı... Bir bir kayboldu bir de, sana ait siluetler rüyalarımdan... Görmez oldum... Hem gözüm senden başkasını görmezdi ki, uyanmış olsam da...
Olmuyor işte! Sensiz sessiz, sensiz çaresiz bu şehir... Esaretimden nasibini almış ben gibi... Benimle birlikte sanki o da ağlıyor ayrılığımıza. Bütün suç benim aslında... Ben karıştırdım İstanbul'u cinayetlerime... Ben şahit gösterdim aşkımıza... Ben bulaştırdım kanlı infazlarıma... Ben dokundum, ben saldım onu gözyaşlarıma... Ben tutundum ona, düştüğüm yerden... Hatıralarımı çaldırmamak için sokaklarında sakladım seni... Önce seni kaybettim, sonra kendimi... Hem zaten İstanbul'dan başka kimse anlamazdı halimi... Bir o alıp saklardı beni koynunda... Zaten hayat seçme şansı da vermemişti ki... Ya çıkıp gidecektim şu yalan dünyadan ya kalıp yareni olacaktım yalnızlığa mahkûm bu şehrin... Ben kalmayı seçtim... Yitik bir umudun ardında heder edecektim belki kendimi... Belki seni bir daha hiç bulamayacak, belki bir daha hiç göremeyecektim... Ben kalmayı seçtim... Sense kolayca gitmeyi... Ben karıştırdım işte İstanbul'u da bu dayanılmaz yokluğuna... Ben paylaştım bu kalp ağrısını... Ben yaktım bütün gemileri... Bu içimden kopup gelen yangının ateşine ben saldım İstanbul'u... Hem dedim ya yalnız o anlardı halimden... Yalnız o saklardı beni korkularımdan... Ne kadar acıtsa da gerçek, o ayakta tuttu işte beni sen gittiğinden beri...İstanbul’u sardım sen diye sen gittiğinden beri…
|