Kategoriler | ||||
---|---|---|---|---|
|
Günün Sözü |
---|
Fıkralar |
---|
Yürek Sayacı |
---|
Anketlerimiz |
---|
Main » Articles » Cem BÜYÜKKAYA Şiirleri |
Ben kader mahkûmuydum… Hani sevdaları iki kere mahpus… 3 kalın parmaklık Ve tel örgüden perdesiyle Küçük bir pencerede öyle sus pus…
Ben kader mahkûmuydum… Hani şiirleri iki kere tutsak Hani uzak şehirler kadar kimsesiz Sahipsiz mektuplar kadar adressiz Hani esaretinden daha bir tutuklu büyüyen… Ve kirli paslı parmaklıklardan tutunan hayata
Soğuk duvarlarda asılı takvimlerdedir benim baharlarım Karanlığın içinde gölgelerde saklıdır hasretlerim Koğuşumun yalnızlığına kan gibi damlayan ay ışığının hüznünde Kuytu köşe döktüğüm gözyaşlarımdır sevgilim Cüzdanımdaki solgun bir fotoğraf Yanık bir türkü gibi Tutuşur geceden geceye özlemlerim
Ben kader mahkûmuydum… Gökyüzünün mavisinde gördüğüm uçurtmalardı benim yaşanmamış gençliğim Ve en çok da bu nedenleydi maviyi sevmişliğim Ve kuşlar… Kuşlar özgürlüğümdü tutsaklığıma inat güneşlerde Kanat seslerinde bir sevinç düşerdi önce yorgun bakışlarıma Sonra gülümserdim… Oysa kimse bilmezdi neden gülümsediğimi… Sanki sokak sokak gezerdim memleketi attığım her voltada Öyle yüreğim avuçlarımda kendimden geçerdim
Öyle pervasız, öyle sınırsız hayaller kurar Koskoca bir dünya sığdırırdım O yüksek duvarlı köhne damın daracık avlusuna Dilimde yarım kalmış ne kadar sitem varsa Dizip kurşun gibi bir askerin soğuk çelik namlusuna Bir bir atardım kör talihimin alnına…
Ben kader mahkûmuydum… Hani rüyaları iki kez tutuklu… Kader mahkûmu anlıyor musun? Hani bölünmüş uykulardan uzanan sabaha… Düşleri iki kez çalınan hani… Telafisiz dünlerin yangınında Parça parça yitip kaybolan… Ve kenarından asılan yaşama… Ben kader mahkûmuydum… Yüzümde çizgiler biriktirirdim gün be gün Aklar toplardım geceden sabaha şakaklarımda Masallarım çoktan tükenmişti benim Kâbusları kucaklardım zemheri yalnızlığımda Kan çiçekleri yetiştirirdim gözbebeklerimde Pişmanlığımdan arta kalan zamanlarda
Gözlerim tutukluydu belki Sözlerim tutsak… Bilirim aynalar da yasaktı bana… Ama yasak değildi düş kurmak ve düşlediğimce yaşamak…
Ellerim tutukluydu belki Bedenim tutsak… Bilirim sokaklarda yasaktı bana… Ama yasak değildi geride bıraktıklarıma ağlamak…
Ben kader mahkûmuyum… Yalnız iki mevsim yaşanır benim topraklarımda yıllarım… Gece ve gündüz ötesi yok… Yalnız karanlık ve aydınlığı bilirim ben… Siyah ve beyaz kadar aşikâr… Yazım, kışım hep birdir benim… Bahar dediğinse bir takvim yaprağıdır soğuk duvarlarda… Bir de tutsak penceremin kenarında bir Begonya… Açarsa bilirim baharlar geldiğini… Küserse anlarım güz mevsimi… Oysa güz hep yüreğimdedir benim… Sararmış yapraklar gibi dökülür içimde hatıralar… Ve sancılar birikir avuçlarımda bir bir Keşkeler, ihtimaller toplayıp parmak uçlarımda Geç kalınmış bir pişmanlığın oltasında Savrulup dururum ben hep oradan oraya…
Ben kader mahkûmuydum… Hani şiirleri iki kere tutsak Hani uzak şehirler kadar kimsesiz Sahipsiz mektuplar kadar adressiz Hani esaretinden daha bir tutuklu büyüyen… Ve kirli paslı parmaklıklardan tutunan hayata | |
Views: 704 | Rating: 0.0/0 |
Total comments: 0 | |