Biri usulca eğilmiş içten ve samimi bir ses tonuyla haydi
özgürsün diyor bu gece...Yaşaması değilse de hayal etmesi dilediğin
kadar...Zincirlerin yok bu gece,kilitli kapıların ardında hınzır gülüşleri ya
da kaderin...Bu gece bütün yapamadıklarını kur düşlerinde...Yalnızlığını
dağıt,acılarını at içinden bir de mutlu ol gülümse dilediğin kadar...Bu gece
bütün yarım kalmışlıklarını unut gitsin...Öyle büyük düşler kur ki,kocaman
istediğin kadar,istediğin renklerde...En pembesinden hayaller serbest,karışan
yok görüşen yok!Sınırsızca ve korkusuzca haykır bütün içine attıklarını
semaya...Denize at bütün biriktirdiğin acılarını...
Bu gece hüzün yok...Bu gece zihnini yoran bütün şeylerden arındır
varlığını...Bir bahar akşamı farzet...Yasemen kokuları,çam kokusuna karışmış
rüzgarda...Ilık ılık pencerenden süzülüyor akşamın tadı..
Biri usulca eğilmiş içten ve samimi bir ses tonuyla haydi özgürsün diyor bu
gece...Yaşaması değilse de hayal etmesi dilediğin kadar...Bütün acı hatıraları
unut gitsin bir an için...Dilediğin kadar düşler kur yalnız bu gece...Güzel
şeyleri,güzel günleri,bir de en sevdiğin şeyleri düşün bu gece
dilediğince...Prangaların yok,odanın duvarlarına işlemiş yalnızlık korkusu
senden olabildiğince uzak bu gece...
Devam Edecek...
|