Kategoriler | ||||
---|---|---|---|---|
|
Günün Sözü |
---|
Fıkralar |
---|
Yürek Sayacı |
---|
Anketlerimiz |
---|
Main » Articles » Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri |
Erkek: Demek gidiyorsun... Demek vakti geldi ayrılığın... Meğer nicedir bundanmış o derin suskunluğun... Gözlerini kaçırışın, uzak kalışların gidiş hazırlığındanmış meğer... Tükenmişiz oysa başından beri, o yüreklerimize sığdıramadığımız, o toz konduramadığımız aşkımızı da tüketmişiz günden güne meğer...
Kız : … Şimdi gidiyorum… Bütün nafile çırpınışlarımı, bir de yalansız düşlerimi bırakıyorum sana… Ürkek öpüşlerimi sonra… Uğrunda harcanmış, heder edilmiş yıllarımın yanına dilimde yarım kalmış sitemlerimi bir de… Şimdi gidiyorum… Bütün ihtimalleri, bütün "Keşke’leri, sonra bir de Ah! Çekişleri de alıp yanıma…
Erkek: Çıkıp gitmekle, son bulmak arası bu kararsızlığın sancılı bekleyişi... Fırtınaya yelken açmaların korkusu, hesapsız susuşların çökmüşlüğü üzerimde... Ve ayrılıkların tekerrüründen ibaret ağlamalara gebe gecelerde, nafile tutunmaların, ayrı düşmelerin usanmışlığı duruyor daha içerimde bir yerlerde... Oysa çıkıp gitmeye bir yerin bile yok bildiğim, nereye? Sahi gitsen son bulur mu acılarımız? İkimize ait ne varsa geride bırakabilir misin ya da? Ya ben? Hiç bir şey olmamış gibi yaşayabilir miyim yokluğunla... Gitme desem… Gitmesen… Ne olur…
Kız: Sus… Hiçbir şey söyleme… Bırak en güzel haliyle hatırlayalım birbirimizi… Sus. Tek kelime bile etme… Sakın öyle hüzünlü gözlerle bakma yüzüme… Sakın ağlama. Ağlarsan kıyamam. Ağlarsan çıkıp gidemem öyle pervasızca… Sus… Suskun şiirler gibi dökülüp vazgeçelim birbirimizden… Yıldızlar gibi sessizce kaybolup gidelim göklerimizden… Hem biliyorum adımı bile anmak istemeyeceksin belki de günün birinde… Ne yaşadıklarımız, ne de sözlerim olmayacak belki gözünde… Umurunda bile olmayacak belki daha neleri kaybettiğin…
Erkek: Söylesene kolay mı unutmak? Hiç acı çekmiyor mu insan içinde koskoca bir hayat son bulurken... İçinde taşıdığın canı infaz ederken acıyor mu seninde canın? Gitsen unutulur muyum ben de iyiden iyiye...
Kız: Gidiyorum işte, odamı bile toplamadan… Ne duvarda asılı duran resmini kaldırıyorum, ne kalanlara aldırıyorum. Gidiyorum işte geride yalnızlığımı da bırakıyorum sana… Sana ait her ne varsa geride bırakıyorum… Her şeyi burada senle bırakıyorum… Umutlarımı, yarım kalmışlıklarımı, hatıralarımızı bir de…
Erkek: En kötüsü de bu işte… Hatıralar öyle can yakıyor ki yokluğunda… Bir de seninle yaşamak isteyip de yaşayamadıklarımız…
Kız: Hepsini sana bırakıyorum sevgili. Sana duyduğum sevda yüreğimde, sana adadığım yarınlar düşlerimde… Öyle yorgun, öyle kırılmış… Öyle kederli… Öylece çıkıp gidiyorum işte… Gidiyorum ya bir adresim bile yok cebimde… Gidiyorum işte… Ve biliyorum içimde seni de sığdırabildiğimce götürüyorum gittiğim yere… Sana sırf senin için mutluluğun için, keşke siz yarınlar dileyerek gidiyorum. Bu gidişin dönüşü olur mu bilmeden gidiyorum. İşte Gidiyorum. Bir kaçış değil bu gidişim, yalanı yaşamaktansa, seni sensiz yaşatmaktansa bize bırakılan son şansı kullanıyorum… Beni benden uzak diyarlara alıp gidiyorum… Seni umut etmeyi değil yalnızca bu şehri terk ediyorum… Sonsuza dek uzak durmak istiyorum artık mavi semaların köreldiği bu şehirden. Mesafeleri alıyorum aramıza belki ama… Seni içimde bulduğum bütün boşluklara yayıyorum… Ve seni son öptüğüm yağmurlu geceyi yok sayıp gidiyorum… Denizi koklayışımı, yakamozla dans edişimi de sana bırakıyorum sonra… Sayfalarımla seviştiğim mürekkebimin sana tükenişini birde… Ben gidiyorum…
Erkek: Öyleyse git… Bir daha dönmemecesine uzunca bir yolculuk vakti şimdi… Bu yüzden en çok bana yakışır hoşça kal demek… Bütün kırgınlığımı mutlu ol deyişlerime saklayıp sessizce gidişine susuyorum… Hem o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Giderken son bir kez seviyorum deyişini, bir de o ilk gün ki gibi bakışlarını bırak bana… Alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı, arkana dönüp bakmadan git. Kim bilir belki yıllar sonra... Bir şair geçer kimsesiz sokaklardan, şair gider mısralar kalır... Geçtiği yollarda izi kalırda o zaman hatırlanırım belki... Belki gülümseyerek, belki öfkeyle mısraları suçlarsın yaşanan pişmanlığından... Tutar atarsın elinde kalan son hatıramı da, ağlarsın benim hep yaptığım gibi...
Kız: Sen bana ait olmasan da; Ben senin var olduğun bu dünyada " yalnızca var olmayı " seçiyorum sevgili... Uzağımda da olsa yalnızca var olmayı…
Hoşça kal sevgilim… Hoşça kal sevdamı sığdıramadığım bu koca şehir… Gözlerimde buğu, dilimde sitem, ayrılığının can alıcı yangını yüreğimin avuçlarımda… Ben gidiyorum
Erkek: Durma git… Seni sevdiğimi unutma sevgili… Sana yazdığım şiirleri… Kim bilir belki yıllar sonra... Bir şair geçer kimsesiz sokaklardan, şair gider mısralar kalır... Geçtiği yollarda izi kalırda o zaman hatırlanırım belki... Belki gülümseyerek, belki öfkeyle mısraları suçlarsın yaşanan pişmanlığından... Tutar atarsın elinde kalan son hatıramı da, ağlarsın… Ve anlarsın için acıyarak beni sensiz bırakıp giderken neler hissettiğimi...
Hoşça kal sevgilim… Hoşça kal… Durma git… | |
Views: 714 | Rating: 0.0/0 |
Total comments: 0 | |