Kategoriler | ||||
---|---|---|---|---|
|
Günün Sözü |
---|
Fıkralar |
---|
Yürek Sayacı |
---|
Anketlerimiz |
---|
Main » Articles » Cem BÜYÜKKAYA Denemeleri |
Aylardan Eylül...Ben hep bu mevsimde bir başka hüzünlenirim bilirsin...Aylardan Eylül hem de altısı,hani ömrümden ömür yitirdiğim,hani canımdan vazgeçtiğim,hani yittiğim,hani yitirdiğim,hani her şeyimi kaybettiğim Eylülün altısı, kahrolası...
Dışarıda yağmur yağıyor...Usulca pencereme dokunuyor yağmurun sesi...Ben yine her Eylül'de olduğu gibi yokluğuna ağlıyorum...Ve ben ağladıkça sanki daha da bir artıyor yağmurun şiddeti...Meğer öyle özlemişim ki seni...Hatırlar mısın bilmem...Sen de bir Eylül akşamında bir başıma bırakıp gitmiştin beni...
Görüyorsun ya ben unutamadım bir an bile...Hem nasıl unuturum bak...Sen gideli tam 7 yıl oldu...Yedi asır belki...Hem hatırlar mısın varlığında nasılda dayanamazdım bir gün yokluğuna bile...Alıştım sanma...Unutmadım işte bir an bile...Bir an olsun sönmedi içimde yangınlarım...Kor alevlerin kucağında büyüttüm gözyaşlarımı...Söyle nasıl unutabilirdim ki seni...Şöyle derin bir nefes çek içine,doya doya kokun duruyor hala yattığın yerde...Sen gittin gideli hala olduğu gibi duruyor yatağın,hiç toplamadım...Eş,dost bana çok kızdı ama,el sürdürmedim sana ait hiçbir şeye...Terliklerin hala başucunda duruyor...Sonra bir bardak su komodinin üzerinde,gece uyanırsın belki diye...Son okuduğun kitap,yanında hala...Gördüm arasına bizim resmimizi koymuşsun...Bir önceki bayram çocuklarla çekildiğimiz,yani en son aile olduğumuz o resmimizi...Bir de onu gördükçe her defasında daha da yanıyor içim sorma...
Çocuklar dedim de...Küçük kız yine hamile...Öbür torun okula başlayacak bu sene...Ahmet’im biraz sıkıntıdaymış,geçen aradıydı da ondan biliyorum...Ama merak etme yok öyle önemli bir şey biraz para gönderdim halledivermiş her bir şeyi...Ortanca yine haylaz bir kız bulsam da evlendirsem diyorum ama bir türlü yola gelmiyor hergele...Neyse anlayacağın çocuklar bildiğin gibi yine...Sen bir de onlara sıkma canını...Yaşıyoruz işte öyle böyle...
Yaşıyoruz ya buna yaşamak denirse...Sensiz öyle anlamsız ki her şey...Pazar kahvaltıları,akşam çayları hiç bir şeyin tadı yok sen gideli...Akşamları çıkmıyorum artık bahçeye...Tek başına oturmak öyle acıtıyor ki canımı...Hem zaten artık o senin bildiğin gibi değil burası...Sen gideli güllere küstüm,ben gibi onlarda bir bir soldular...Artık ne çardakta fesleğen kokusu var,ne senin demlediğin o taze çayın tadı...Hem sen yokken kimse yapmıyor o en sevdiğim kurabiyelerden...Gelin ara sıra gelip yapıyor ama bilmiyor ki sert olunca ısıramadığımı...Yaş oldu 54,ağzımda ona dayanacak diş mi kaldı...
Aylardan Eylül...Ben hep bu mevsimde bir başka hüzünlenirim bilirsin...Aylardan Eylül hem de altısı,hani ömrümden ömür yitirdiğim,hani canımdan vazgeçtiğim,hani yittiğim,hani yitirdiğim,hani her şeyimi kaybettiğim Eylülün altısı, kahrolası...
Dışarıda yağmur yağıyor...Usulca pencereme dokunuyor yağmurun sesi...Ben yine her Eylül'de olduğu gibi yokluğuna ağlıyorum...Ve ben ağladıkça sanki daha da bir artıyor yağmurun şiddeti...Meğer öyle özlemişim ki seni...Hatırlar mısın bilmem...Sen de bir Eylül akşamında bir başıma bırakıp gitmiştin beni...
Nasıl özlüyorum seni bir bilsen...Nasıl arıyor ellerim ellerini...Nasıl yanıyor içim hala ilk günkü gibi...Hem o kadar kızgınım ki,mevlaya...Biraz daha dursan ne olurdu sanki...Ya da hep konuştuğumuz gibi ben önce ölseydim de yaşamasaydım bu yangını...Bu feryada düşmeseydim,bu ateşe atmasaydı beni...Yok o zamanda,sen üzülecektin...Sen kahrolacaktın böyle bir ömür ben gibi...Offff...Yok muydu bu ölümün çaresi...
Devam Edecek...
| |
Views: 516 | Rating: 0.0/0 |
Total comments: 0 | |